3 Kasım 2010 Çarşamba

DİRENİŞİN 115. AÇLIK GREVİ'NİN 4. GÜNÜ..

DİRENİŞİN 115. AÇLIK GREVİ'NİN 4. GÜNÜ..

Direnişin 115. açlık grevinin 4. günü. Değişen birşey yok, Kasım'ın ilk gününün güneşli olması dışında. Sabah kalkınca gayet dincim. Direnmenin verdiği bir dinçlik olmalı. Sabah erkenden TAYADl'ılar açlık grevine destek için geldiler, 5 kişiler. TAYAD'lı kadınlar hapishaneden telefon bekliyorlar nasıl heyecanlılar bu anlatılmaz görmek yaşamak gerekir. Öğleden önce Mehmet Akdemir'le görüştüler, öğleden sonra Adana Karataş hapishanesinden Gülay Efendioğlu, Besime Duru'yla kanuştular. Ben de konuştum onlarla. Sesleri nasıl sevinçli ve sıcak demezsin yıllardır tutsaklar. Gülay ve Besime Güler Zere'nin birlikte yattığı arkadaşları onların yanından hastaneye gitmiş Güler.

Gazi mahallesinden 4 kişi geldi açlık grevine destek için. Direniş çadırı öyle kalabalık ki deymeyin keyfime.

Mektuplar geldi özgür tutsaklardan. 1 nolu F tipinden Gökhan Sarıtoprak'tan "Umutla-dirençle kal " diyor ve Nazım Hikmet'in çok uzaklardan şiirini göndermiş direniş çadırına. Diğeri Hakan Özek'ten 2 nolu F tipi Tekirdağ'dan. Hakan "Güneş balçıkla sıvanmaz" demiş, "açlığı katık ettiğini televizyondan öğrendik "diyor. Diğer mektup akşam geldi. Kandıra özgür tutsaklardan Ali Ekber Kalender, Özgür Boyraz, Yılmaz, Celal Orhan , Sezgin Dereli, Zeynel Şişe mektuplarıyla birlikte bayram kartı ve kitap ayracı göndermişler. Ayracın üstünde Ümit İlter'den bir söz "Meydanlarda büyüyorsa umut, hayatin taaruz vakti gelmiştir." Mektubun üstündeki resmi, kartı ve sizlere göstermeyi çok isterdim o yaratıcılık başka biryerde yoktur.

Tekel işçileri ziyarete geldi. Ellerinde çiçekleri ve yüzlerindeki mutlulukla. Onları görünce Ankara'da yazdıkları tarihi tekrar hatırlayıp onlarla paylaşıyorum duygularımı düşünceletimi. Tekel işçisi birşey kazanmadı değil. bundan sonra direnişteki işçilere hakını almadan geri dönmemelerini öğretti. Sarı sendikacılara güvenmemeyi öğretti. Tek Gıda -İş Sendikası'nın önünde direnirken işçinin giremediği sendikaya, sendikacılarında rahat rahat girmemesini sağlıyorlar. Sarı sendikacılara bu ülkede size yer yok diyorlar.

Gündüz tansiyonumu ölçütüremedim hastanede talimat verilmiş olmalı. Eczaneye gitmek zorunda kaldım. 13/9 'du.

Acile girince kaçanlar var benden, saygıyla bakan, acıyarak bakan, başından beri selamını kesmeyenler var. En komiği çalışırkan can ciğer olanlar, şimdi vabalıymışım gibi kaçanları görünce gülmemek için zor tutuyorum kendimi benden mi kaçıyorlar kendilerinden mi?

Akşamı destek açlık grevine gelenlerle süreci konuştuk. Bu süreçte herkese düşen görevleri konuştuk ve günü bitirdik.



Paşabahçe Devlet Hastanesi Temizlik İşçisi

Türkan Albayrak

0530 777 68 79

pasabahcedirenisi.blogspot.com

Hiç yorum yok: