1 Kasım 2010 Pazartesi

DİRENİŞ GÜNLÜKLERİNDEN


 
DİRENİŞİN 109. GÜNÜ – 26 Ekim 2010
Bugünlerde çok sık misafirim var. Gün uzadıkça gelenler artıyor.
İlk defa bir arkeolog ziyaretçim vardı. O da işsizdi. Uzun zamandır gelmek istiyormuş. Nasıl giderim diye tereddüt ediyormuş. Buraya gelince, sıcaklığı görünce, neden önce gelmedim diye düşünmüştür. Arkeolojiden konuştuk, insanlığın gelişimini konuştuk. İstanbul metrosu sırasındaki arkeoloji çalışmasına katılmış.
Etiler’den iki kadın ziyaretçim vardı. CHP’li bu kadınlar, hala partilerinin bu olayla ilgilenmemesine şaşırıyorlar. Bana küpe hediye getirmişler, zaferden sonra takmam için.
Nuray Mert’i aradım. Açlık grevine başlayacağımı ona haber verdim. O taa başından beri bu direnişten desteğini esirgememiştir. Açlık grevine karşı olduğunu ama kararıma saygı duyduğunu söyledi. Cüneyt Özdemir’i aramış. Programa çıkmam ve açlık grevini duyurmam için yardımcı oldu. Nuray Mert’e tekrar teşekkür ediyorum. Bizim Nuray Mert gibi aydınlara çok ihtiyacımız var.
Cüneyt Özdemir de halkın, işçilerin, öğrencilerin sorunlarını programına taşıyor ve ayrıcalığını gösteriyor. Teşekkürler Cüneyt Özdemir.
Ece Temelkuran’ı da aradım, ulaşamadım. Diyarbakır’da program çekiyormuş. Onu da daha  önceden açlık grevinden haberdar etmek isterdim. O da bu direnişin her anında buradaydı ve bu direnişin sahiplenmesinde büyük katkısı vardır.
***
DİRENİŞİN 110. GÜNÜ – 27 Ekim 2010
Değişen bir şey yok.  Ziyaretçiler erkenden gelmeye başlıyor. Kadınlar geliyor daha fazla.
Maliyeden bir kadın, ÇYDD’den iki kadın, DİSK Kadın İşçi Komisyonu üyeleri Nebile Irmak, Türkan Alaldı, Rahime İldemir, Mürüvvet Aral, Murat Güleş, Nilgün Soysal, Gönül Günyek ve Beykozlu kadınlar geldi.
Her Çarşamba yapılan oturma eylemine Devrimci İşçi Hareketi, DİSK’li Kadınlar, Emekli-Sen, Halkevi, Halk Cephesi, İdil Kültür Merkezi katıldı.
Gelenler açlık grevini duyunca soruyor, nedenini anlatıyorum. Başka bir yol kalmadı, diyorum. Anlamıyor çoğu. Ben başlarken bu direnişe her şeyi göze almıştım. Saldırılar da yaralanabilir, ölebilirdim diyorum. Anlatamamışım herkese demek ki ne kadar kararlı olduğumu.
Ailemin tepkilerini soruyorlar. Benim ailem, benim kararlılığımı bilir. Vazgeçirmeye kalkışmaz, bilirler vazgeçmeyeceğimi.
İlk hatırladığım eylemim, 11 yaşımda anneme karşı yapılmıştır. Kümesimizden kestiği tavuğun butlarını babam ve erkek kardeşime vermiş, ben de geri kalan tavuğu yemeyi reddetmiştim. Annem yeni bir tavuk kesinceye kadar yemek yememiştim.
Beş yıl boyunca inatla Sarıyer’den Beykoz’a 585 liralık işi için gelen bir kadının, bu direnişten kazanıncaya kadar vazgeçmeyeceğini hastane idarecileri çok iyi bilirler.
***
28.10.2010
DİRENİŞİN 111. GÜNÜ – 28 Ekim 2010
Bir değişiklik yok. Direnişe devam. Yağmur bugün de hiç durmadı. Yağmurun altında arkadaşlar çadıra bir oda daha yaptılar. Sırılsıklam oldular. Hasta olmazlar umarım. Ne kadar ek yapsak sığmıyoruz. Bütün park bizim olsa yine yetmez.
NTV ve Kanal B röportaj yapmaya geldi. Onlardan sonra Yön Radyo geldi röportaja.
Saat 14:00’de Eğitim-Sen 6 No’lu Şube geldi. Ziyarete, açlık grevi başladıktan sonra daha programlı destek vereceklerini, nöbete geleceklerini söylediler. Tabip Odası’yla görüşüp doktor ve hemşire yönlendirmesi için konuşacaklarını söylediler.
Akşamdan bu yana 85 mesaj geldi. Telefonuma edilen telefonlar aynı. Arayanlar, mesaj çekmeler, ziyaretime gelenler direncime direnç katıyor.
Beni “açlık grevine başlama” diye arayanlar, beni aramak yerine, beni işe geri alması gerekenleri ikna etmeli.
***

DİRENİŞİN 112. GÜNÜ – AÇLIK GREVİ’NİN 1. GÜNÜ (29 Ekim 2010)
Değişen bir şey yok. Eylemin şeklindeki değişiklikten başka.
Bugün, açlık grevine saat 14:00’deki basın açıklamamdan sonra başladım.
Basın açıklaması kalabalıktı. Emekli-Sen ve İvme Dergisi, Paşabahçe Meydanı’ndan yürüyerek geldi direniş çadırına. Paşabahçe sokakları yıllar sonra bu direnişle, işçilerin slogan seslerini ve ayak seslerini dinliyor. Basın açıklamasına sanatçı Nedim Saban, ÇHD, Devrimci İşçi Hareketi, Eğitim-Sen1-2 No’lu Şubeler, EHP, Emekli-Sen İstanbul Şubeleri, Genel-İş Sendikası, Halk Cephesi, HSGGP, İvme dergisi, Kamu Emekçileri Cephesi, ÖDP, TAYAD, Tekel İşçileri, Tüm Bel-Sen İstanbul 1 No’lu Şube, Kadıköy, Şişli, Beykoz Belediyesi işçileri katıldı.
Gün boyu TV kanallarının röportajları vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Kadıköy’deki fener alayından sonra direniş çadırımıza geldi. Kılıçdaroğlu, bu direnişi meclise taşıyacağını ve Türk-İş’e gidip bu hafta görüşeceğini söyledi. Direnişe, işe geri dönünceye kadar devam etmemi, CHP’nin direnişin takipçisi olacağını söyledi. İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek de direnişin bundan sonra takipçisi olacağını söyledi.
Altı kişi destek açlık grevine başladı. İlk gün; eşim, TAYAD, Devrimci İşçi Hareketi, Gençlik Federasyonu, Sarıgazi Özgürlükler Derneği’nden birer kişi, Paşabahçeli bir bayan destekçi Teslime katıldı. Ayrıca Bursa Kamu Emekçileri Cephesi üyesi 6 kişi geldi. İçlerinden İngilizce öğretmeni bir kişi de destek için gece nöbete kaldı.

KILIÇDAROĞLU HABERİNİ İZLEMEK İÇİN AŞAĞIDAKE LİNGİ TIKLAYINIZ
http://www.haberler.com/kilicdaroglu-aclik-grevindeki-turkan-albayrak-i-2344141-haberi/
***
DİRENİŞİN 113. GÜNÜ- AÇLIK GREVİ’NİN 2. GÜNÜ (30 Ekim 2010)
Direnişe, Açlık Grevi’ne devam. Bir değişiklik yok. Hastane bahçesi destek için gelenlerle dolup taşıyor.
BDP Beykoz İlçe Örgütü geldi ziyarete. İlçe binalarına saldırı olmuş. 29 Ekim’de bunun için basın açıklaması yapmışlar. Oradan direniş çadırına ziyarete gelmişler.
Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı ve basın müdürü ziyarete geldi. Başkan Mustafa Sarıgül göndermiş. İhtiyaçlarımızı belirlemeye gelmişler.
Marmara Üniversitesi’nde taşeronda çalışan temizlik işçileri geldi ziyarete. 28 Ekim’de işten atılmış üç kadın işçi onlar. “Biz ne yapalım Türkan Abla” diyorlar. Pazartesi rektörle bir görüşme yapacaklarmış. İşe geri alınmazlarsa tekrar görüşecekler. Taşeronda güvencesiz çalışmaya, işten atılmaların önüne, direnerek, direnişleri çoğaltarak engel olabiliriz.
Paşabahçe Devlet Hastanesi Temizlik İşçisi
Türkan Albayrak

0530 777 68 79
pasabahcedirenisi.blogspot.com

Ana sayfa


Hiç yorum yok: