1 Kasım 2010 Pazartesi

SAĞLIK İŞ GENEL BAŞKANI MUSTAFA BAŞOĞLU’NA MEKTUP


SAĞLIK İŞ GENEL BAŞKANI MUSTAFA BAŞOĞLU’NA MEKTUP
Beni ziyaret etmek istediğiniz haberini göndermişsiniz.
Gelebilirsiniz.
Ama sizi çiçekle karşılamayacağımı da bilmelisiniz. Çünkü beni yalnız bıraktınız. Korktunuz ve beni sattınız. Kendi çıkarlarınız için sendikalaşmak isteyen bir işçiye sahip çıkmadınız.
Evet, buna rağmen gelebilirsiniz.
Ama ÖZELEŞTİRİ YAPACAKSANIZ gelin.
O zaman çadırım size açıktır.
Ben aylardır bu çadırdayım. Aylardır işsizim. Emeğim benim onurumdur. Emeğimden başka da bir şeyim yoktur zaten. Siz benden onun çalınmasına sessiz kaldınız. Ortak oldunuz.
Bu yüzden; dostum olmadığınız kesindir. Ve işte bu yüzden özeleştiri verecekseniz gelin diyorum. Başka türlü iki kelime edebilmemiz mümkün değildir.
Emeğine, onuruna sahip çıkan bir işçi olarak alnım ak, başım diktir. Ve bu yüzdendir ki, herkesle her zeminde konuşabilir, tartışabilirim.
Eşimin, çocuklarımın önünde benimle tartışabilecekseniz gelin; özeleştirinizi onların da duymasını isterim.
Basının önünde benimle tartışabilecekseniz gelin.
Ben, sizinle tartışabileceğime eminim, kendime güveniyorum. Çünkü ben haklıyım bu davada. Siz haksızsınız. Siz bu nedenle özeleştiri yapmalısınız. Ailemin, arkadaşlarımın ve basının önünde yapmalısınız bu özeleştiriyi. Çünkü bu sadece sizle benim aramızda bir sorun olmaktan çıktı çoktan.
Eğer özeleştiri yapacak cesareti gösterecekseniz, bu özeleştiriyi gerçekten herkes duymalı, bilmeli. Ders olmalı tüm sendikacılara.
Sonuç olarak, bu koşulla direniş çadırıma bekliyorum sizi.
TÜRKAN ALBAYRAK
PAŞABAHÇE DEVLET HASTAHANESİ TEMİZLİK İŞÇİSİ

Hiç yorum yok: