DİRENİŞİN 40. GÜNÜ 18.08.2010 - Çarşamba
Direniş 40.günü kırkı çıktı derler ya bizde ölenin,doğanın,gelinin kırkını anarlar kırgıncı günde direniş çadırının epey hareketliydi.
Sabah saatlerinde dolmaya başladı hastane bahçesi hasta,hasta yakınları dışında sivil polislerde sebebini sonra anladım.Devrimci işci hareketi öğlen yarımda 15 dakikalık sessiz oturma eylemi yaptı.Kırk kişilik eylemdi.Eylem sırasında benim işcilik yaşamımda yaşadığım sorunları ve şu andaki yaşadıklarımı anlatan bir bildiriyi dağıttı.Devrimci işci hareketi öğlen saatini seçmekle isabetli bir karar almışlar.Öğlen saati hastane çalışanlarının bahçede toplandığı bir saat eylemin başarısı için çalışanların dışarda olması gerekliydi.Çalışanların şimdilik bakışlarıyla desteklenen,ilerki günlerde fiili olarak katılımını sağlıyacak bir eylem şekli.Yürüyüş ve oturma eylemi.
Saat 4 e doğru yine sivil polis sağnağı başladı,öğlendeki kadar değil sadece siviller basında geldi.Basından öğreniyorum.ESP sosyalist kadın meclisi gelecek destek ziyareti için.4,30 gibi geldi kadınlar acil girişinden slogan atarak girdiler.Hareketlilik burdaki herkesi hareketlendiriyor,şaşırtıyor.Sloganlarda,konuşmalarda kadın dayanışması öne çıkıyor.Tek kişilik diğer kadın direnişleri Emine Aslan,Gülistan Kobat,Aynur Çamalandan bahsediyoruz.Yaşadıkları süreci konuşuyoruz. Aynur Çamalandan ın ziyareti olmuştu.Direniş çadırına onun deneyimleri benim için örnekti.Kısa zamanda Emine ve Gülistan da gelir.Onların yaşadığı süreci onların ağzından dinlerim.Benim gidip onları görmem mümkün olsa hiç beklemem giderim.
Akşam 7-8 arası BDSP emekçi kadın komisyonu geldi.Birlikte iftar sofrasında yemek yedik,sohpet ettik.Sohpetin konusu tek başına yapılan kadın direnişleriydi.Kadın komisyonuydu adı ama erkeklerde vardı.Erkeklerin olması güzeldi.Mücadele omuz omuza olmalı,İki emekçi kadın komisyonu üyeside direniş çadırında nöbete kaldı.Daha ilk haftalarda devrimci harekette üç kişi olarak direniş çadırında nöbete kalmışlardı.Bu direniş tüm çevreler tarafından sahiplenirse başarısı kat kat büyük olur.Kavgamız aynı düzenle
1.Mayıs mahallesinden ailesini almış gelmiş bir işçi annesi teyzesi yengesi arkadaşı bir arabaya dolmuş gelmiş.Gelirken çay,börek,kek getirmişler.Börek fırından yeni çıkmış sıcacıktı.Kek çok güzeldi ama en güzeli birlikte yapılan sohpetti.Sineklerde saldırmasa daha iyi olacaktı.
İlk doğum gününü kutlayan Rüzgar Bora da bu akşam geldi.Doğum günü pastasından da getirmişti bana direniş çadırında devam etmek istemiş doğum günü kutlamasına iyiki doğdun Rüzgar Bora umut getirdin bizlere,güzel günlerin olsun.İşsizliği,açlığı,zulmü sen büyüyünceye kadar sileriz umarım dünyadan.
Birgün de böyle geçti direniş çadırında gün bitinceye sabah oluncaya kadar yoğun geçen bir direniş günüydü.Bundan sonraki günler de yoğun geçeceğe benziyor.Direniş devam ediyor taleplerimiz yerine gelinceye kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder