20 Ağustos 2010 Cuma

Direnişin 41.günü.

Direnişin 41.günü.
19.08.2010 Perşembe

Sakin bu günler artık.Sakin yazıyorum 05.20'den sonraki sabahlara polis ve zabıtayla günaydın demiyorsam sakindir.
Bu direniş benim ilklerimle dolu.İlk defa hapishaneden mektup aldım bugün.Devletin haksızlığa karşı çıkanları kapattığı zindandan.Devletin taşeronlaşma sistemiyle işsiz bıraktığı işsiz direnişciye mektup geliyor.Devlet meşru görmediği direniş çadırına kendi eliyle getirmek zorunda kalıyor mektubu,bu direnişin başarısı.
Emrah Yayla şöyle diyor kapatıldığı dört duvar arasından " Üç kişilik bir hücreden yazıyorum,kör ve sağır olmayı reddettiğimiz için,sesimizin boğulması amacıyla konulduğumuz kör ve sağır hücrelerde de olsak direnenlerin sesini duymamızı kimse engelleyemez! "
Aynı amaç için uğraşırken Emrah,sizler dört duvar arasında bizler dışarda...Amaçları uğruna ölenlerin,tutsak olanların düşüncelerini paylaşanlar olarak biz dışarda yeterince çalışmıyoruz.Çalışmıyoruz ki hala sömürü ve zulüm devam ediyor.Çalışmıyoruz ki düşüncelerinden dolayı tutsak olanları duvarları yıkıp dışarı alamıyoruz ...Çalışmıyoruz ki açlıktan 21.yüzyılda ölen çocuklar var.Çalışmıyoruz ki emperyalizmin çıkarları uğruna savaşlar sürüyor.Silahlar susmuyor... Çalışmıyoruz ki taş atan çocuklar hapishanelere atılıyor.Ben kendi adıma bizden öncekilerin uğruna can verdiği,tutsak ve sürgün olduğu değerleri hayata geçirmek için yeterince çalışmadığım için mahcubum sizlere.
Akşam saatlerinde Beykoz Halkevi ziyaretime geldi.Taşeronlaşma ve referandumdu konumuz.Bunun dışında her çarşamba direniş çadırının talepleriyle ilgili oturma eylemine bundan sonra katılacaklarını söylediler.Halkeviyle birlikte öğrenci koloktifleride gelmişti.Ziyaretleri önemli benim için ...
İftar saatinde geldi Elektrik Müh. Odası.Ücretli çalışan ve işsiz mühendisler komisyonu mücadeleme destek olmak için ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.Gelirken sinek kovucu getirmişler benim için.Bu akşama dair yapacaklarının en iyisi sinek ilacı ben ve nöbetçiler sineklerden çok dertliyiz...
Ülkenin dört bir yanından telefonlar gelmeye devam ediyor.Afyon,İzmir,Diyarbakır,Kars,Muğla,Ankara,Eruzurum .... bütün iller desem ...
Avrupadan da telefonlar sürekli geliyor.Almanya,Avusturya,İsveç,Belçika,İsviçre,Fransa,İngiltere,Rusya...Amerika ve Afrika kıtasına ulaşamadı sesim,galiba daha çok bağırmam gerekiyor ....

Hiç yorum yok: