18 Ekim 2010 Pazartesi

PASABHCE DİRENİŞİ YÜZÜNCÜ GÜNÜNDE



                        17.10.2010
                   DİRENİŞİN 100. GÜNÜ
         Direnişin 100. günü heyecanıyla uyandım. 100. gün nasıl geçecek. Saat 09:00 da başladık temizliğe. Çadırı ,pankartları ve çadırın etrafını temizledik. Sonbahar olduğu için sürekli yaprak dökülüyor.
            Yapılacak etkinliğin programını tekrar gözden geçiriyoruz. Ben hiç gülmüyormuşum. Bugün  heyecandan ,telaştan gülecek halim yok.
            Etkinliğe gelmeye başladılar. Önce paşabahçeliler geldi. Her biri bir işten tuttu. Direnişteki Tekel işçileri ve İSKİ işçisi geldi. Direnişteki işçiler olarak başladık sohbete. Ankara direnişlerini, Tek Gıda İş  önündeki direnişlerini konuştuk. Onlar benim örneğimdi ve hala onların o Ankara direnişleri bana yol gösteriyor, umut veriyor. İşçi sınıfının ayağa kalktığı tarihtir. Tekel direnişi bitmedi, devam ediyor.
            Tersane direnişçisi Zeynel de katıldı. Bize yeni çadırından , yağmurdan , soğuktan bahsetti. Direnmeye devam dedik hep beraber.
            NTV geldi biz sohbet ederken. 100. günü ve 100 günü anlattım. Tekel işçisi Arzu da anlattı Tekel direnişlerini ve bur da olma sebebini.
            Slogan sesleri geliyor caddeden. Emekli-Sen hiç kaybetmediği coşkusuyla , ' Türkan Albayrak yalnız değildir ' sloganlarıyla yürüyor direniş çadırına . Tayad'lılar  geliyor. Onların çocukları , eşleri ,kardeşleri... Bu ülkenin çalışanları insanca yaşasın diye hapishanedeydi tutsaklar ve onların anne , babaları haksız yere işten atılan bir işçinin 100 gündür yanındaydılar. 100. günde de buradalar.
            Mehmet Ali Alabora söz verdiği gibi çıkageldi ışıl ışıl gözleriyle ve içten sıcaklığıyla . Sanatçıların ezilenlere ,sömürülenlere sahip çıkması gerektiğini gösteriyor Mehmet Ali Alabora, onlara sorumluluklarını hatırlatıyor.
            Ece Temelkuran ve Birgün yazarı Ümit Alan birlikte geldiler. Ece Temelkuran direniş çadırını hiç yalnız bırakmadı ve 100. gününde de buradaydı.
            Grup Yorum'un tutuklanan elemanı Muharrem Cengiz'in Ece Temelkuaran' a Trabzon hapishanesinden gönderdiği anahtarlığı verdim. Sevinerek aldı anahtarlığı. Teşekkür etti.
            Birgün yazarı Ümit Alan 100. günde buradaydı. Köşesinde daha önce direniş çadırını yazmıştı. Yazmaya devam edeceğini söyledi.
            ÇHD geldi. İlk defa bu kadar kalabalıktılar. 100. günde buradaydılar.
            Bank-Sen Genel Başkanı Önder Atay , Tüm Bel-Sen 3 No'lu Şube Başkanı Hasan Güzel , Tüm Bel-Sen 2 No'lu Şube Sekreteri İbrahim bey , Genel İş 2 No'lu Bölge Başkanı Mehmet Karagöz buradaydı.
            Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri 'Türkan Albayrak işe geri alınsın' pankartıyla geldiler. Bana bere ve kitap getirmişler.
            Etkinlik 15:00 da başlayacak derken saat 15:40 da başladı. Hoşgeldiniz konuşması yaptım. Heyecanımı anlatamam. Kaç gündür o konuşma benim için kabustu. Nihayet konuştum ve korkulacak birşey olmadığını gördüm. Korkuyorum yanlış konnuşmaktan. Büyütmekten olayları , küçültmekten. Heyecanlanıyorum beni pür dikkat dinleyenlerin karşısında yanlış yapmaktan. Daha sonra sırayla direnişle ilgili düşüncelerini söyledi Emekli-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Kaşkır, Tayad'lı Fahrettin Keskin , Tekel işçisi Salih ,Tersane direnişçisi Zeynel , ÇHD Baro Başkan Adayı Kemal Aytaç, ÇHD Ömer Kavilli, Bank-Sen Genel Başkanı Önder Atay. Daha sonra lise öğrencisi Emre ,özgür tutsak Ümit İlter 'in direniş çadırı için yazdığı şiiri okudu. Sonra Mehmet Esatoğlu ve arkadaşları tiyatro gösterimi yaptılar. Mehmet Esatoğlu Hocam da desteklerini 100 gündür sürdürüyor.
            Daha sonra direniş çadırının destekçisi, nöbetçisi Rasim Özdemir direniş çadırı için yazdığı şiiri okudu.
            Emekli- Sen üyesi Ezik Ozan yazdığı  grev şiirini okudu. Etkinliğin sonunu destekçilerin hazırladığı yemekleri tüketerek bitirdik.

            100. gün etkinliğinden Tekel işçilerinin Taksim'deki meşaleli yürüyüşüne katıldım. Yıllardır yürümemiştim İstiklal Caddesinde. Tekel işçilerine destek  yürüyüşüne katılım azdı. Daha çok olmalıydı. Taksim Meydanı'na yürüdük ve oturma eylemi yaptık. Katılanlara söz verilince benim kabusum başladı.önce ben konuştum. Sonra Sırrı Süreyya Önder , Bilgesu Erenus , Mehmet Esatoğlu...
            Cezmi Ersöz konuşmasında  direniş çadırını ziyaret edemediğini bu hafta geleceğini söyledi. Bu hafta oturma eylemine bekliyoruz Cezmi Ersöz'ü.
            100. günde bitti. Başladığım gün nasıl kararlıysam direnişe, 100. günde  de aynı kararlılıktayım,beni destekleyenlerden güç alarak...











Hiç yorum yok: